Sevimli Dostlarınıza İyi Gelecek

Patron Kim?

Köpeğinize sadece sevgi vererek değil, gücün sizde olduğunu hissettirerek de sahiplik yapmanız gerekir. İtaatkar olmanın temelleri çok erken dönemde atılar ve çok basit kurallara dayalıdır.

Sahibi, bir köpek için güven simgesidir. Bu güvenin içinde size duyduğu sevginin yanında saygı da büyük önem taşır. Onun ihtiyacı olan, kendisiyle eş gördüğü bir arkadaş değil, ihtiyaçlarını karşılayan, onu seven ama kendisinden daha güçlü olduğuna inandığı bir patron modelidir.

Köpeğiniz evinize, alanınıza yani kalenize adım attığı anda, ona kural koyucunun kim olduğunu göstermelisiniz. Bunu yerine, hayatın doğal akışı içinde yapacağınız küçük uygulamalarla ona benimsetmeniz en ideal yöntem olacaktır.

İlk adım: İlk günden itibaren öncelik sizde olsun. Bunun ilk adımını eve girerken atabilirisiniz. Eve her zaman önce siz giriş yapın ve onu kapının önünde bir dakikadan kısa bir süre beklettikten sonra içeri çağırın.

Yemek: Yemeğinizi ondan önce yemelisiniz. Yanınızda veya aynı oda içerisinde yemeğiniz bitince onu besleyin.

Yatma saati: Uyku için sizden daha erken yatmasını sağlayın. Siz yatağa gitmeden en az 10 dakika kadar önce onu odasına veya yuvasına yerleştirin ve “Senin yatma zamanın” deyin.

Cezalısın: İstenmeyen davranışları gerçekleştirildiğinde bunu onaylamadığınızı göstermenin en iyi yolu, bir süre yalnız kalmasını sağlamaktır. Yavrunun büyüklüğüne göre yalnız kalma cezasının süresi ve yeri değişebilir. Büyükçe bu süre biraz daha uzayabilir. Onaylamadığınız davranış karşısında ya bulunduğunuz odadan çıkarak onu yalnız bırakın, ya da başka bir odaya veya banyoya götürerek, odanın kapısını kapalı tutun.

Çok sert davranmak ya da yavru bir köpeği ona vurarak eğitmeye çalışmak kesinlikle hatalı davranışlardır. Ona daima sevgi gösterin ve pozitif davranışlarını ödüllendirerek eğitmeye çalışın. Ev halkının koyulan kuralları hep birlikte benimseyip sabırlı ve kararlı bir tavır sergilemeleri yavru köpeğinize patronun kim olduğunu öğretirken onun kendini güvende ve mutlu hissetmesine de kesinlikle yardımcı olacaktır.

“Cezalısın!”ın anlamı nedir? Doğru uygulama nasıl yapılır?

Cezanın süresi zarar gören eşyaya göre değişmez. Minik yavru eski bir ayakkabıyı parçaladıysa buna gülüp görmeniz, ancak ayakkabı yeni olduğunda 10 dakika yalnızlık cezası vermeniz onun için hiçbir anlam ifade etmez.

Asla vazgeçmeyin. Vazgeçmeniz ona sadece yeterince beklerse istediklerini elde edebiliceğini anlatır.

Yavrunun yaşam süresini göz önüne alarak; her bir ay için 1 dakikalık ceza süresi kullanmalısınız. Yani 1 aylık yavru maksimum 1 dakikalık ceza alırken 6 aylık yavru maksimum 6 dakikalık ceza almalıdır.

9 aylık olduktan sonra davranışın kötülük derecesine göre ceza süresini uzatabilirsiniz. Örneğin; sokağa kaçmanın ceza süresi 3 dakika ise perdeleri parçalamasının cezası için bu süre 6 dakika olabilir.

Bu cezalandırma ancak istenmeyen davranışın hemen ardından uygulanmalıdır. Geçmişe yönelik olarak uygulanan cezalar, köpeğiniz yavruyken de yetişkinken de hiçbir anlam ifade etmeyecektir.

 

akademi web blog 3

Kedim Neden Hep Aç

Kediniz her zaman yemek için gözünüzün içine bakıyorsa, ekstra kilonun yanı sıra endişe etmeniz gereken başka konu da söz konusu olabilir. Şeker hastalığından triode, yemek yeme isteğinin sebeplerini inceleyelim.

Kedinizin neden hep aç olduğunu düşünüp durmakta yalnız değilsiniz. Sorumluluk sahibi bir hayvansever olarak, kediniz bir iki günlük iştahtan kesilirse veteriner hekiminize başvurmanız gerektiğini bilirsiniz zaten. Peki ya tam tersi olunca ne yapmalı? Her zaman yemek isteyen bir kedi acaba acil bir vaka mı?

Fazla yemek yemenin sebebi hem fizyolojik hem de psikolojik olurken hekimlerin en sık karşılaştırdıkları beş sebebi size kısaca özetliyoruz. Belki “kedim neden hep aç?” sorunuza cevap bulabilirsiniz.

İç Parazitler

Kulağa ne kadar şaşırtıcı gelse de, açlığın en sık sebebi, minik tüylü güzelliğinizin bağırsakları içinde saklanan çirkin parazitler. İronik bir şekilde, paraziti olan bir kedi şişman görünebilir çünkü parazitler sindirim sistemini bozar ve şişmesine neden olur. İncecik ama karnı davul gibi şişmiş görünen yavru kedilerdeki sebep de aslında fazla yedikleri değil, parazitlerdir. İç parazitler, kedinizin içine yerleşip onun yediği her yemeğinden faydalanırken, masum kediniz sanki hiç bie şey tememiş gibi olur.

Ayrıca iç parazitler insanlara da geçebilir o nedenle alanında uzman veteriner hekimlerimizden destek alabilir iç parazit kontrollerinizi ve verilen ilaçları kullanmanızı öneririz.

Hipertiroidizm veya Şeker Hastalığı

Her iki durum da kedilerinizin iştahını açar. Hipertiriodizm durumunda kedinizin vücudu fazla kilo yakarken şeker hastalığında besinle alınan şekerden enerji üretilmez. Kısacası, sevimli dostunuzun yediği yemekler vücut kendi faydasına dönüştüremez, bir eksik olarak hisseder ve daha fazlasına ihtiyaç duyar. Ne yazık ki petiniz ne kadar yerse yesin, vücudu hep eksik hissedecektir. Kedinizin hep aç olduğunu, çok fazla yemek yediğini ama buna rağmen kilo verdiğini ve özellikle de yemeğin yanı sıra çok fazla su içtiğini görürseniz hemen veteriner hekimlerimize başvurun.

Yalnızlık ve Can Sıkıntısı

Bu da ana sorumuzun basit ama çok sık karşılaşılabilen cevaplarından biri. Canımız sıkılırken zaten hangimiz yemek yemiyoruz ki? Gün boyu tek başına evde duran kedinizi düşünün, yapabileceği, ona zevk veren tek aktivite yemek yemek olabilir. Bu durumda petinize daha fazla aktivite sunmaya çalışabilirsiniz. Kediler akıllı hayvanlar ve bulmacalara bayılırlar. Yemeklerini saklayabileceğiniz özel oyuncaklar satın alabilirsiniz veya internetten araştırığ birkaç basit malzemeyle siz de minik yemek labirentleri hazırlayabilirsiniz. Zihinlerini harekete geçiren ve ilgilerini çeken her şeyi kullanabilirsiniz. Bazen basit bir gazoz kapağı da kedinizi tüm gün eğlendirebilir, harekete geçirebilir.

Depresyon

Sıkıntının daha ağır hali olan depresyondan çıkmak basit bir oyuncakla halledilebilecek bir şey olmayabilir. Eve gelince sokakta bir kedi mi okşadınız? Ne yaparsanız yapın, kediniz kokusunu hissedecek ve aldatıldığını anlayacak. Yeni bir bebek gelince kediler kendilerini dışlanmış gibi hissedecek. Ya da birlikte yaşadığı, sık sık zaman geçirdiği bir arkadaşının vefatı sonucu hayvanlar yas tutabilir. Depresyonun sayısız yüzü var maalesef ama kaynağını anlamak size düşer. Depresyonun tedavisi ise bol bol sevgi ve ilgi. Kedinizi kucağınıza alıp sevin ve gözlerine bakarak gözünüzü yavaşça açık kapatın. Bu kedilerin dilinde her şey yolunda, yanındayım seni seviyorum anlamına geliyor. Depresyonun tedavisi uzun solukludur ve sabır ister. Yine de kendinizi çaresiz hissettiğiniz durumda her zaman bir uzmana başvurabilirsiniz.

Sorun kedinizde değil, mamada

Bir gün sadece abur cubur yediğiniz zaman kendinizi güçsüz hissedersiniz ve sık sık acıkırsınız. Düşük kaliteli, ucuz mamalar da tam bizim yediğimiz abur cuburlar gibi, sadece biraz hububat, tatlandırıcı ve yağlardan oluşuyorlar; vücuda verebilecekleri enerjiden noksan bu besinler hiçbir işe yaramazlar. %18 KDV’ye bakmadan kedinize biraz daha kaliteli bir mama çalışın ya da evde kediniz için besin değeri yüksek bir öğün hazırlamaya çalışın.

akademi web blog 2

Atopik Dermatit

Sebebi bilinmiyor, tedavisi zor ve hayat boyu hiç geçmeyebilir.

Deri, çok önemli bir organdır; canlılar güneşten, rüzgardan, tozdan, hastalıktan ve bir sürü şeyden korur. Fakat aynı zamanda deri çok hassas da bir organdır, o kadar etkene maruz kalmak kolay değil tabi. Hastalık belirtilerini hemen bize gösteren ve kendi kendini kolayca onarabilen bu müthiş organın bile başa çıkamadığı bir durum var; atopik dermatit.

Geciktirilen ya da aksatılan tüm tedaviler hayvanların daha ciddi sorunlarla karşılaşmasına sebebiyet verir.

Deri gücünün bittiği nokta.

Polenler, temizlik maddeleri, deodorantlar, parfümler, bitkiler, çeşitli kimyasallar ve dumanları, özellikle yiyecekler, böcekler, parazitler, bitki sapları gibi birçok etkene karşı derimiz kahramanca savaşır. Normal şartlarda sağlıklı bir canlının derisi bu alerjen maddelerin deri içine girmesine izin vermez. Fakat genetik, ırk yatkınlığı, çeşitli dermatoloji bozukluklar gibi bu bariyerin bozulduğu durumlarda alerjen madde deri içerisine girer ve orada kaşıntı, ileri safhalarda ağrı, kızarıklık gibi reaksiyonlara sebep olur.

Bulldog, Boxer, Dalmaçyalı, İngiliz Setter, Golden Retriever, Labrador Retriever, Minyatür Poodle, Pug, West Highland White Terrier, Shar Pei, İrlanda Setter, Fox Terrier atopik dermatitise yatkın ırklarıdır!

Kaşıntı, sadece başlangıç.

Petlerde deri problemleri öncelikli olarak kaşıntı ile kendini belli eder. Vücutta şekillenen kızarıklıklar, kabuklar, kabarıklar ve kepeklenme hayvanlarda bir deri problemi olduğunun önemli sinyalleridir. Özellikle yüz bölgesi, bacaklar, ayaklar, kulaklar en çok etkilenen bölgelerdir fakat atopik dermatitis dediğiniz zaman bütün vücudun da etkilenebileceği akıllardan çıkarılmamalıdır. Köpeklerde atopik dermatitis genellikle kulak enfeksiyonları ile birlikte seyreder ve köpeklerin derisi kızarık, nemli ve kaşıntıdan ciddi anlamda hasar görmüş bir şekilde olabilir.

Petiniz kendini kaşıyıp yalayınca, derisine daha büyük yaralar açmış olur; yaralara yerleşen mantarlar ve bakteriler ise ciddi enfeksiyonlara yol açar.

Düşünmeden hekime!

Petinizin derisinde anormal bir durum fark edince hemen veteriner hekiminize başvurmanızı tavsiye ederiz. Hayvan sahiplerinin problemleri geç fark etmesi, kaşıntıyı önemsememesi, gözlem yamaması deri problemlerinin şiddetlenmesine neden olur. Ne yazık ki, atopik dermatite yönelik özel bir tanı yönetimi ve semptom yoktur; veteriner hekiminiz sizden aldığı bilgilere ve petinizin muayenesi sırasında tespit ettiği bulgulara dayanarak çeşitli testlerin yapılmasını isteyebilir. Ayrıca hastalığın sebepleri arasında gıda ve çevresel etkenler de büyük rol oynayınca hastalığın tespit süresi uzun sürebilir. Hekiminiz, petinizi maruz kaldığı tüm etkenlerden arındırarak problemin kaynağını tespit etmeye çalışacaktır.

Hastalık çok

Dediğimiz gibi, teşhis temel olarak klinik bulgularla laboratuvar bulgularının birleştirilmesi ve diğer hastalıkların elimine edilmesi ile koyulur. Diğer bir taraftan atopik dermatit tanısını koyabilmek için deri kazıntısı ve deri sitolojisi ile de paraziter ve bakteriyel nedenlerin sebep olabileceği benzer hastalıklar elenmeli, endokrinolojik ve metabolik problemlerde ayırıcı tanı için göz önünde tutulmalıdır.

Alerjenlere dikkat!• Atopik dermatitis cildin çevresel etkenlere gösterdiği alerjik reaksiyon demektir. Genellikle çevrede bulunan bazı alerjenleri solunum, sindirim ya da deri temasıyla almalarıyla ortaya çıkar. Bu yüzden polenler, tozlar başta olmak üzere birçok etkene dikkat edilmesi gerekir. Genetiğe ya da çevresel etkenlere bağlı olarak gelişen atopik dermatitis hayvanların yediği gıdalar, polenler, tozlar, bitkiler, diğer alerjenler (pire vs.) ve endokrin hastalıklar (köpeklerdeki tiroit hastalığı gibi) gibi başka faktörlere bağlı olarak şekillenebilir ya da şiddetlenebilir.

Bu süre zarfında hekiminiz hastalığın semptomlarını hafifletmek için farklı girişimlerde bulunacak. Durumun ciddiyetine göre kaşıntıyı azaltmak ve enfeksiyonları önlemek için enjeksiyon yapabilir, deriyi güçlendirmek, iyileşmesini hızlandırmak için çeşitli haplar ve pomatlar reçete edebilir. Ayrıca köpeklere özel, siklosporin etken maddesini içeren yenilikçi maddelerle de atopik dermatitisin belirtileri azaltılabilir.

Ne yapabiliriz?

Sorumluluk sahibi bir hayvansever olarak petimizin huzuru için elimizden birçok şey gelebilir. Öncelikle, veteriner hekimimizin tavsiyesini ve reçetesini harfi harfine uygulamalıyız. Bu hastalık hafife alınabilecek bir durum değil; derinin iyileşmesi uzun sürer ve tekrarlanması için hekimimiz belki hayat boyu devam ettirmenizi gerektirecek yöntemleri tavsiye edecektir.

Kaşıntı şikayetinin azaltılması, cildin tekrarlayan fiziksel travmalara uğramasını önleyerek muhtemel cilt enfeksiyonlarının cilt enfeksiyonlarının gelişimine karşı korur.

Bunların yanında; petlerimizin bol sıvı tüketmesi, bulunulan ortamın nemlendirilmesi ve cildin sık kaşınılmasını engelleyerek irrite edilmesinden kaçınılması, lezyonların hafifletilmesine faydalı olan yaşam tarzı değişiklikleri arasında yer alır. En önemlisi ise, şikayetleri tetiklediği bilinen çevre faktörlerinden de uzak durulması gerekir.

akademi web blog 1 1

Pankreatit

Kışın fazla hareket etmeyen, özellikle yağ oranı yüksek ve kalitesiz besinlerle beslenen ev köpeklerinde hastalık çok yaygın görünmektedir.

Akut pankreatit tüm köpeklerde yaygın bir durumdur, Minyatür Schnauzer ve Cocker Spaniel gibi bazı köpek ırkları özellikle eğilimlidir. Hastalık, mide ve ince bağırsağın yanında yer alan, yiyeceklerin sindirilmesinde rol alan enzimleri ve kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olan hormonları sentezleyen organ olan pankreasın iltihaplanmasıyla ortaya çıkar. Bu büyük bir problem çünkü pankreas, aktif olmayan sindirim enzimleri ile doludur.  Yangı meydana geldiğinde, bu enzimler aktif hale gelir ve pankreas bir nevi kendi kendini sindirmeye başlayabilir.

Pankreatitin Sebepleri

Pankreatitisin kesin nedenini belirlemek genellikle zordur. En yaygın risk faktörlerinden biri çöpleri karıştırıp bir şeyler yemektir ve bazen bir köpek çok yüksek yağlı yiyecekler yediğinde durum tetiklenir. Şiddetli travma da pankreatite yok açabilir. Çöplerden yenen gıdalar içerisinde zararlı bakterileri barındırabilir ve bu bakteriler ağızdan alındıktan sonra pankreasta üreyerek enfeksiyona sebep olabilir. Ayrıca daha önce var olan Cushing hastalığı, Babesia canis veya Leishmania gibi enfeksiyonlar ve trigliserid denilen yüksek kan yağ seviyeleri de risk faktörleri olarak söylenebilir.

Kışın fazla hareket etmeyen, özellikle yağ oranı yüksek ve kalitesiz besinlerle beslenen ev köpeklerinde hastalık çok yaygın görünmektedir.

Semptomlar

Köpekler iştahsızlık, ısrarlı kusmalar, karın bölgesinde ciddi sancılar ve spazmlar, yağlı dışkı şeklinde ishal ve halsizlik gibi semptomlar gösterir. Karın sancısı sırasında köpekler sırtlarını kamburlaştırabilir, ön bacakları ve başları yere indirilmiş olarak arka ayaklarını havada tutabilirler. Bu seviyede köpeğiniz artık ileri safhadadır. Pankreatitin ciddi organ hasarına ve hatta ani ölüme neden olabileceğini unutmayın. Köpeğiniz hastalık belirtileri gösteriyorsa hemen Akademi Hayvan Hastanesi alanında uzman ekibine başvurun.

Pankreatitin ciddi organ hasarına ve hatta ani ölüme neden olabileceğini unutmayın.

Pankreatit Hastalığına Yatkın Köpek Irkları

Boxer, Briard, Cavalier King Charles Spaniel, Cocker Spaniel, Collie, Alman Çoban Köpeği, Miniatıre Poodle, Miniature Schnauzer, Shetland Çoban Köpeği, Silky Terrier, Yorkshire Terrier

Klinikte Ne Gibi İşlemler Olacak?

Genel bir muayeneden sonra hekiminizin hastalığı teyit etmek için birkaç ekstra teste ihtiyacı olacak. Bunun yanı sıra özel durumlarda ekstra testler de gerekebilir. Mesela sindirim sisteminde yabancı madde varsa röntgene gerek duyulabilir.

Testlerin sonucunda yüksek lipaz ve/veyaz amilaz, yüksek beyaz kan hücre sayısı ve eritrosit anormallikleri mevcutken bunlar hastalık için özel veriler değildir, ayrıca ultrasonda da değişiklikler görünse bile spesifik değildir. Hekiminizin tanı koymasına yardımcı olabilecek ve pankreatitise özel hiç bir klinik belirti yok.Hekiminiz, köpeğinizin ırkını, yaşını ve semptomlarını göz önünde bulundurarak bütün sonuçları birlikte değerlendirecek pankreatitsten şüpheleneceğini belirtecek ve gerekli tedavi yöntemlerine başvuracak.

Pankreatitin Tedavisi

Pankreatitin tedavisi, uzun bir süreçtir. Ağır vakalarda köpeğiniz belki birkaç gün hastanede kalmalı. Kaldığı süre zarfında petinizin durumuna bakarak damardan verilen serumlar, ağrı kesiciler, kusma önleyiciler ve antibiyotikler kullanılabilir. Bazı durumlarda, veteriner hekiminiz en az 24 saat yemek veya su önermeyebilir. Bu pankreasın dinlenmesini sağlamak için yapılan bir uygulamadır. Evde kullanmanız için ise kusma önleyiciler, mide koruyucular, karaciğer ve böbrekler için çeşitli destek maddeleri ve vitaminler reçete edilebilir.

Tabi unutmayalım, her pankreatit durumu farklıdır böylece tedavi yolları da aynı olmayabilir; mesela herhangi bir tümöral ve yetmezlik durumlarında farklı seçenekler de eklenmelidir.

Hemen Hekime!

Bazı durumlarda, petinizin pankreası aniden iflas edebilir ve petiniz bir gün bile dayanmayabilir. Bu durumun tıbbi adı nekrotizan pankreatittir. Çok şiddetli ve karmaşık bir form olan nekrotizan pankreatit durumunda pankreasın bazı kısımları gelişen iltihap ve bu iltihaba vücudun şiddetle yanıt vermesi sonucu tahrip olur ve görevini yerine getiremez. Bu durumda hekiminize ne kadar hızlı yetiştirirseniz köpeğinizin yaşam şansı da o kadar yüksek olur. Akademi Hayvan Hastanesi alanında uzman kadrosu ile 7 gün 24 saat hizmetinizdedir.

Köpekler Pankreatit ile Yaşayabilir Mi?

Pankreas her ne kadar küçük bir organ olsa da sindirim sağlayan enzimlerin sentezlenmesi ve kan şekerinin düzenlenmesini sağlayan hormonların salgılanması gibi oldukça hayati görevleri vardır. Hafif, komplike olmayan vakalarda hastalığın gidişatı genellikle iyidir ve çoğu hasta tam olarak iyileşir. Bu durum bilinçli ve veteriner hekim tarafından düzenlenen yağ oranı azaltılmış bir diyet mümkündür. Ayrıca hastalık sırasında verilen tedavi ve bakım şartları çok önemlidir. Ancak daha ciddi vakalarda prognoz daha kötümser olabilir. Bunun nedeni kısmen, şiddetli pankreatitisi olan köpeklerin sıklıkla akut atakalara sahip olmaları veya organ yetmezliği gibi karmaşık faktörlere sahip olmasıdır.